İstanbul Masaj Salonu
İstanbul Masaj Salonu
Muhtemelen yatmamak için huysuzluk yapıyordu çünkü bugün günlerden… İstanbul Masaj Salonu “Bugün cuma, değil mi?” Taksici aynasına dikkatle baktı ve hafifçeçe evet anlamında başını salladı. Günler. Haftalar. Aman Tanrım, küçükler iyi mi da çabuk büyüyorlardı. Uzun zamandır yüzüne çöken ölü görüntüsünden sıyrılıp birazcık canlanmak için yüzünü ovuşturdu. Geçen kış o denli da kötü geçmemişti. Birkaç büyük vakaı aydınlatmış,
Ellen Gjelten davasında tanık olarak dinlenmiş, alkolden uzak durmuş ve Rakette çiçeği burnunda âşıklar durumundan birlikte aile meselelerini çözen bir çift haline dönüşmüşlerdi. Ve bu da hoşuna gidiyordu; hafta sonu tatilleri ve çocukların varlığı onu mutlu ediyordu. Mangal yapıyordu. Babası ve Sis’i pazar günleri yemeğe davet etmek, Down sendromlu kız kardeşiyle Oleg’i beraber oynarlarken görmek hoşuna gidiyordu.
İstanbul Masaj Salonu
Ve en güzeli de: Birbirlerine âşıktılar. Hatta Rakel açık açık söylemese de Harry’nin yanına taşınmasını istiyor gibiydi. Evin kendisi ve Oleg için fazla büyük bulunduğunu söyleyip duruyordu. Harry ise bunun için mazeretler bulmakta fazla zorlanmıyordu. “Ellen Gjelten soruşturması bitsin bir bakarız, ” demişti. Normandiya’da geçirecekleri tatilde – üç hafta eski bir çiftlikte ve bir hafta dere gemisinde – buna hazır olup olmadıklarını anlayacaklardı. Her şey o sıralar kötüleşmeye başlamıştı. Bütün kışı Ellen Gjelten sualşturması üzerinde çalışarak geçirmişti. Fazlaca yoğundu.
Fazla yoğun. Fakat bu Harry’nin bilmiş olduğu tek çalışma seçimiydı. Ellen Gjelten onun için sadece bir iş arkadaşı değildi; Harry’nin en yakın arkadaşı ve sıkı bir dostuydu. Kod adı Prens olan silah kaçakçısının peşinde beraber üç yıl harcamışlar ve bir beysbol sopası hayatını ondan çalı vermişti. Akerselva’nın kenarında olan vaka yerindeki kanıtlar polisin de çok iyi tanıdığı bir Neonazi olan Sverre Olsen’i gösteriyordu.
Maalesef ondan informasyon almak mümkün olmamıştı, zira tutuklanması esnasında Tom Waaler’a ateş etmeye kalktığı için başından vurularak öldürüldüğü iddia edilmişti. Bu doğru bile olsa, Harry bu cinayetin arkasındaki kişinin Prens olduğuna inanıyordu ve Møller’i kendi soruşturmasını yapması için izin vermeye ikna etmişti. Olay kişiseldi, şu sebeple de cinayet masasının tüm prensiplerine aykırıydı fakat Møller ona diğer sualşturmalardaki başarısını göz önünde tutarak kısa süreli de olsa izin vermişti